6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesi ile ülkemiz ticari hayatında yeni bir sayfa açılmıştır. 6102 sayılı Kanunun bazı maddeleri uygulamaya girmeden 6335 ve 6353 Sayılı Kanunlarla değişikliğe uğrayarak yürürlüğe girmiştir. Ayrıca yeni TTK'nın uygulama şekli ile ilgili pek çok tüzük, yönetmelik ve tebliğler yayımlanmış durumdadır. Kanunun yürürlüğü döneminde açıklanan bu ikincil mevzuatlar, Kanunun uygulanmasına yönelik soruları gidermeyi amaçlamaktadır.
TTK'nın ülkemiz ticaret hayatına getirdiği yeni kuralların ne şekilde uygulanacağı, ticaret hayatının tüm paydaşları tarafından çeşitli eğitimlerle giderilmeye çalışılmıştır. Yeni TTK ve ikincil mevzuat, ticari hayata ilişkin bir takım yükümlülükler getirmekle birlikte, aynı zamanda bir fırsat niteliğindedir. Öte yandan, TTK'nın getirmiş olduğu yükümlülük ve sorumluluklardan en çok etkilenecek ilgi grubu şüphesiz muhasebe meslek mensuplarıdır. Kanun hükümlerinden doğrudan etkilenecek olan ve mevzuatın uygulanış şekli ile direkt ilgisi bulunan meslek mensuplarının kendilerini yeni döneme hazırlamaları ve bu süreci iyi yönetmeleri son derece önem arz etmektedir.
Meslek mensuplarının bu yeni döneme kendilerini hazırlamaları noktasında kendi rutin mesleki faaliyetlerini ifa etmelerinin yanında TTK ile getirilen yeni görev ve sorumlulukların olması ve bunları güncel olarak takip etmeleri elbette zordur. TTK ile özellikle şirket işlemlerinin yanı sıra muhasebe uygulamaları açısından Türkiye Muhasebe Standartları ve bağımsız denetim faaliyetlerinin getirilmiş olması meslek mensuplarının alışık olmadıkları konulardır.
Çalışmada Kanunun uygulanmasında önemli görevler düşen ve meslek mensuplarını çok yakından ilgilendiren TTK'nın mesleki boyutu incelenerek muhasebe mesleğine etkisi, muhasebe mesleğine getirdiği yeniliklerle izah edilmiş olup muhasebe uygulamalarına etkisi ise uygulamalı çözümlü örneklerle incelenmiştir.